Galibiyet parolasıyla kötü gidişe dur demek için çıktığımız Ümraniyespor maçında sezonun en iyi futbolunu oynadığımız gol yollarında ligin başından beri üretken olduğumuz karşılaşmada yine istediğimizi alamadık.
Şiddetle puana ihtiyacımız olduğu karşılaşmada bireysel hatalar neticesinde kalemizde gördüğümüz goller dışında düşüşte olan rakibimize oranla daha üstündük. İster şanssızlık diyelim, ister rakip kalecinin yüzde yüzlük iki kurtarışı diyelim olumlu yönde ilerleme kaydeden takımımız yakaladığı fırsatları değerlendiremedi. Sezon başından bu yana ilk defa hak etmediğimiz bir mağlubiyet aldık.
Düşmeyeceğimize olan inancını haykıran hocamız Giray Bulak’a destek maçın başından sonuna kadar hiç susmadan yaptıkları tezahüratlarla takıma itici güç olan taraftarlarımızdan geldi. Teknik ekip, futbolcular ve taraftarımızın alınan mağlubiyete rağmen umutlarını canlı tutup kenetlenmesi sevindirici olmasına karşın “tuzu kuru. Ensesi kalın” yönetenlerin olanlara seyirci kalması üzücüdür. Üç belediye başkanı olan şehrin takımın yalnız bırakması bir o kadar manidardır.
Kurtuluşun reçetesinin transfer yasağını kaldırıp, takviye yapmasıyla gerçekleşecek olması gün yüzüne çıkmasına rağmen şimdiye kadar verdikleri sözleri yerine getirmeyen bu şehrin yönetenlerine Ümraniyespor maçında inananların bir şeyleri değiştirmek için çabalarına ortak olmalarını bu şehrin marka takımına sahip çıkmalarının zamanı gelmiştir. Saç ayağının teknik ekip, futbolcular ve taraftar ayaklarının üzerine düşen görevi yapmaya hazır olduklarının görüldüğü, eksik kalan ayağının tamamlanması dileğiyle hafta içi mesaisinde şehrin derbisinde başarılar Balkesler.