EDREMİT’İN BACALARI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

ALİ YILMAZ DİKER

Edremit Ziraat Odası Başkanı

 

Edremit’in 1900’lü yıllarındaki en büyük tarımsal potansiyeli ve neredeyse tek geçim kaynağı zeytincilik. Sadece Edremit olsa iyi, tüm körfezde ve sahil kesiminde zeytincilik çok yaygın. Tabi ki geçim kaynağı zeytincilik olunca, katma değeri yüksek olan bu ürüne bağlı tarımsal sanayisi zeytinyağı fabrikaları da bölgenin olmazsa olmazları oluyor.

 

Yukarıda bahsettiğim gibi o yıllara kadar zeytinin işlenip yağa çevrilmesi ya insan gücü yada hayvan gücünden faydalanılarak yapılan mengenelerde sıkılarak elde ediliyormuş. Ancak buharlı makinaların bulunması ile birlikte İlçemizde de bu buharlı makinalardan faydalanılarak 1930’lu yılların başlarından itibaren buharla çalışan modern zeytinyağı fabrikaları kurulmaya başlanılmış. Dolayısıyla zeytinyağı fabrikalarında bulunan buhar kazanında yüksek ısı ile suyun ısıtılarak buhar elde edebilmek için fırınlar kullanılıyormuş. Bu fırınlardan da yüksek derecede ateş elde edebilmek ve iyi çekişini sağlayabilecek bacalara ihtiyaç varmış.

Baca ne kadar yüksek olursa ateş kazanındaki oksijen çekişi o kadar güçlü olur ve yakılan odun veya prinanın kalorisinden sonuna kadar faydalanılır, çıkan karbondioksit bacanın ucundan şehrin havasına fala zarar vermeden çıkar, dolayısıyla kaynayan suyun buharında kesinti olmadığından sıkım makinalarının çalışması da o kadar daha düzenli olurmuş. Bununla birlikte ayrıca sıcak su zeytinin taşta ezildikten sonra baskıda ayrışmasında da kullanılırdı.

 

Kısacası; Bacaların yüksek olmasının nedeninde, fırınlarda buhar kazanını aşırı alevle yanmasını ve havayı çekmesini sağladığı için o kadar çok yüksek tutulup, yakıttan tasarruf sağlayarak az yakıtla çok ısı elde etmek ve sonrasında oluşan enerji ile çok buhar sağlamak üzerine sistemleri kurulmuştu. Yani o yılların teknolojisinde yüksek derecede ısı elde edebilmek için her bir zeytinyağı fabrikasının Edremit’in üzerinden göğe kadar yükselen bacaları vardı. O yıllarda çok uzaklardan nerde bir fabrika bacası görseydiniz, orada bir zeytinyağı fabrikası olduğunu anlardınız. Onun için o şehrin veya köyün dışından bile geçerken o köyün zenginliğini bacalarından anlardınız. Hatta hatta en yüksek baca hangi fabrikada ise köyün veya şehrin ağasını da kendinize göre belirlerdiniz. Fabrikaların bacalarının yüksekliği aynı zamanda insanlar tarafından ekonomik bir güç göstergesi olarak da değerlendirilirdi.

 

 

ŞEHRİMİZDEKİ İKİ BACA’NIN YAPIM HİKAYESİ..

1946 yılları. O yıllarda Edremit’in merkezi durumunda bulunan Eskibayram yerinde zeytinciliğimizin önemli isimlerinden Sabit (Ertür)Beyin (yağhane) fabrikası bulunuyor. Sabit Bey fabrikasına baca yaptırmak için Girit’ten gelme Narlı eşrafından Giritlili Mehmet Ali Usta ile anlaşmaya varıyor.

Mehmet Ali Usta mesleğinde bölgede hatırı sayılır ustalardan olup, aynı zamanda mesleğine aşık ve işine önem veren bir usta olarak biliniyor. Bu işe de çıraklıktan başlayıp ve kendisini yetiştiren ve bilgisinden ve işinden de taviz vermeyen bir usta.

Hatta işe başlarken o yıllarda fabrika bacalarında kullanılan ve Kadıköy yakınlarında Mandra Tepe’de bulunan tuğla ocaklarından bağlantısı yapıp parasının ödendiği tuğlaları beğenmeyip kullanmadığı, Burhaniye’de o yıllarda Cırık’ın tuğla ocaklarından üretilen tuğlalardan ikinciye tekrar aldırıp o tuğları kullanarak işe başlıyor. Böylece Giritlili Mehmet Ali Usta bacayı örmeye başlıyor.

Başlıyor da tam bu esnada da şimdiki Cennetayağı mahallesinde Çanakkale asfaltının kenarında Ertenler’e ait zeytinyağı fabrikası da bacasının inşaatına başlıyor. Ancak bu fabrikanın sahiplerinin içinde İtalyan ortaklarından da oluşan bir sermaye grubu olduğundan olaya daha teknik yaklaşarak İtalyan mühendislerin ve ustalardan oluşan bir ekip ve o yılların teknik aletleri ile başlıyorlar ve aynı anda iki baca göğe doğru yükselirken aralarında iki kilometrelik bir uzaklık mesafesi olduğu halde Edremit’te de o yıllarda yüksek katlı bina olmadığı için ustaların birbirlerinin yapımını görerek inşaatlarına devam ediyorlar.

Ancak Giritlili Mehmet Ali Usta’nın teknik bir aleti olmadığı gibi kendine ait bir ağaçtan yapmış olduğu basit bir şakül ile ve kendine olan özgüveniyle işine devam ederken, diğer bir taraftan da yaptığı bacanın üstünden, diğer bacanın gidişatını gözlemliyor, bu arada o bacada bir takım yanlışlıklar görüyor böyle giderse o bacanın yıkılacağını Ağa’sına söylesede Sabit Bey, kendisine kendi işiyle ilgilenmesi ikazı karşısında işine dönüyor. Ancak bir süre sonra baca yarılandığında Mehmet Ali Ustanın dediği gibi bacanın yanlış hesaplardan dolayı yamularak yıkıldığı görülüyor ve kendisinin haklı çıkmasından dolayı bir kez daha kendi bilgisine olan güveni ve haklılığı artıyor.

Sonrasında ise İtalyanların yaptığı yıkılan baca tekrar yeni hesaplarla ve yapımla yapılıp tamamlanıyor ve her iki baca’da süreleri doluncaya kadar hizmetlerine devam ediyor. Şimdilerde ise faaliyetleri sonlanmış bu her iki baca’da şehrimizin geçmişe dair kültürel mirasında birer anıt olarak durmakta olup, cennetayağında bulunan fabrikanın binası yıkılsada, bacası Edremit Belediyesi’ne geçmiş olup, geçtiğimiz dönemde benim de meclis üyesi olduğum dönemde bu baca tescillenerek şehrin kültürel mirasına bir zenginlik ile birlikte kültürel bir simge olarak kalmıştır.

 

 

Kısacası Edremit yöresi Ege’nin en tarımsal sanayi kültürel paydaşlarından olan bir yerleşim bölgesidir. Bu yöredeki şehirleşmenin yanında geçmişe dair kültürel mirasa sahip çıkılmayarak yerel mimari dokunun tahrip olmuş, terkedilmiş dirayetli temsilcileri arasındaki bu yağhanelerin (fabrikaların) bir çok kuşaktan beri süre gelen birer ustalık göstergesi olarak bugün sadece bacaları kalmış olup, bu tesislerin, bugünün birer sosyo-tarihinin belgesi olan eserler olarak yöneticilerinden ve yaşayanlarından keşfedilmeyi bekliyor.

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
EDREMİT’İN BACALARI
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!