BOŞ beleş lakırdı işte. Laf olsun torba dolsun.
“Şehre tarihi kimliğini yeniden kazandıracağız!”
Kim demiş?
Büyükşehir Belediyesi’nin Genel Sekreteri Mustafa Küçükkaptan demiş.
Şadırvanı, saat kulesini falan restore etmeye başlamışlar ya.
Tarihi kimliğimizi bu sayede yeniden kazanıyoruz…
Breh breh breh…
***
BU şehrin tarihi bir kimliği var zaten.
Tarihi kimlik, toplasan yüz – yüz elli yıllık iki tarihsel objeyi restore etmekle kazanılmaz.
Var olan kimliği korumaktır aslolan.
Ne bilginiz, ne tecrübeniz, ne yaşamışlığınız var ki bu şehirde, tarihi kimliğini yeniden kazandırmaktan söz ediyorsunuz?
***
“EFENDİM, Zağnos Paşa Camii çevresini düzenledik, bu tarihi bölgeyi şehre kazandırdık…”
Bunun havasını atıyorlar nicedir.
Sanırsınız, Paşa Cami’yi yeniden inşa ettiler!
Meydanda yaptıkları peyzaj, işbaşı yaptıkları günden bu yana ortaya çıkan tek çalışma.
Onun da yarısı duruyor; tamamı bitmiş değil.
***
“EFENDİM, sokak sağlıklaştırma çalışması yapıyoruz…”
Yapın tabi. Eski bir sokağı, eski yapıları bugüne ve yarına kazandırmak iyi bir şey.
Bu çalışmalar, şehrin tarihi kimliğini yeniden kazandırmak anlamına gelmez.
Yani böyle bir ifade kullanamazsınız.
Sadece restore edersiniz, bakım onarımdan geçirirsiniz.
***
İFADE öyle ki.. Bu şehir tarihsel bakımdan kimliksiz, kişiliksiz, karaktersiz, sonradan olma.
Hani buralar dutluktu vaktiyle; Yücel Yılmaz işbaşı yaptı, bir şehir kazandık hep birlikte!
Falan filan.
***
ŞEHRE tarihi kimliğini yeniden kazandırmaya hevesli bu yönetim..
Restore edildiği söylenen şadırvanın dibindeki heyulaya tek laf etti mi bunca zaman?
Tamam, ruhsatını, iznini siz vermediniz ama..
Müdahale etme hakkınız vardı şehri yönetenler olarak.
Hem şadırvanı, hem Saat Kulesi’ni ham yapan..
Kuva-yı Milliye Müzesi’ni, Okuma Yurdu binasını falan ezikleyen o imar arsızlığına gık demediniz.
***
KARESİ Belediyesi, Toygar’a karikatür gibi bir Karesi Bey heykeli diktiydi.
Hani sosyal medyada “işte heykel anlayışımız” diye alay konusu edilen şekilsiz, şemalsiz ve plastikten mamul lunapark işi şeylerden biriydi işte.
Başçeşme Mezarlığı’nın girişini beğenmediniz diye yıkıp yeniden yaptırıyorsunuz ya..
Karesi zamanının kimliğini yansıtmaktan çok uzak o heykelimsi şeyi dualarla falan açtınız; unuttuk mu?
Kurdelasını kesip şehre böyle bir eser(!) kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşadınız yani.
Madem tarihi kimlik çok mühim..
“Alın bu şeyi götürün, gözüm görmesin” diyeydiniz.
Zira ne Karesi tarihini simgeliyor, ne de bir estetik kaygı taşıyor!
***
BİR kez daha belirtmekte yarar var; tarihi yapıları, objeleri korumak falan elbette göreviniz. Ama bunlarla ilgili tasarruflarda bulunurken, üst perdeden konuşmayın.
Kentin tarihini yeniden yazmak, yeniden kazandırmak falan..
Bu kadim şehrin geçmişine rahmet okutmaktır.
Özgün bir şey varsa onu koruyun yeter.
..ki korumuyorsunuz!
Özgünlüğü, tek tip şehircilik anlayışına kurban ediyorsunuz.
