CHP Bandırma İlçe Başkanı Dr. Selim Panç, halka dağıtılan soğan ve patateslerin cücüklendiğini, uzun süre bekleyen bu sebzelerin tekrar yeşermek için klorofil oluşturmaya başladığını, bu duruma solanin denildiğini ve solanin durumunun 25 miligramdan itibaren insanı zehirlemeye başladığını ileri sürdü.
CHP Bandırma İlçe Başkanı Selim Panç konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“AKP-MHP Koalisyonu Valilerin karşıladığı, üzerine törenler düzenlenen ve vatandaşa teslim edilince bürokratların gururla fotoğraflar çekip paylaştığı patates-soğan dağıtımını bilindiği üzere Bandırma’da da gerçekleştiriyor. Gerçekleşen patates-soğan çalışmasını ve yakın zamanda da küçük ortağın yaptığı askıda ekmek çalışmasını memlekette yoksulluğun kol gezdiğinin itirafı olarak görmek mümkün. Öyle ki bir milletin nasıl yoksullaştırıldığını, alım gücünün nasıl eridiğini, esnafın iş yerlerini devir ilanlarının nasıl arttığını görüyoruz. Bunun üzerine yüce milletimizi bir kuru ekmeğe, bir kuru soğana nasıl muhtaç ettiklerini de aynı şekilde görüyor, yönetememelerinin bedelini nasıl yoksul halka ödettiklerini kaygı ile takip ediyoruz.
Solanin Riski Yüksek!
Tüm bunların ötesinde Bandırma’da gerçekleştirilen patates-soğan dağıtımında, dağıtılan ürünlerde soğanda cücüklenme (filizlenme) ve patateslerde yoğun yeşerme olduğunu tarafımıza iletenler oldu. İncelediğimizde bu durumun gerçek olduğunu ve solanin durumunun ortaya çıkabileceğini gördük. Uzun süre bekleyen ve gün ışığı gören patates ve soğan tekrar yeşermek için klorofil oluşturmaya başlamasına ‘solarin durumu’ adı veriliyor ve bu solarin 25 miligramdan itibaren insanı zehirlemeye başlayabiliyor. Bahsettiğimiz bu zehirlenme son derece ciddi bir zehirlenmedir.
Buradan hareketle dağıtılan patates ve soğanların yeşillenmesinden; çok uzun süre bekletildiklerini ve uygun koşullarda muhafaza edilmediklerini söylemek bilimsel olarak mümkündür. Yerli üretici kan ağlarken iç savaş durumundaki Suriye’den patates ithal edip iç pazara süren iktidar, çiftçinin stoklarını çok ucuza alan aracılara, tüccarlara satmasına sebep olmuş; güvenli ve yerli dediğimiz ürünler bekleye bekleye potansiyel sağlık sorununa dönüşmüştür. İktidar maalesef ki eldeki ürünü almakta da, dağıtmakta da, insanların sorunlarına müdahale etmekte de geç kalmıştır!
Ürünler Çiftçiden Değil Aracılardan Alındı!
Üreticilerin ifadelerine göre, patates ve soğanlar kendilerinden değil, ürünleri elinde kalınca zararına 20-25 kuruşa satmak zorunda kaldıkları tüccarlardan, aracılardan satın alınmıştır! Yani bu kadar beklemek ürünü riskli gıdaya dönüştürdüğü gibi çiftçiye de fayda sağlamamıştır.
2023’de uzaya gideceğiz diyen iktidar görülüyor ki ne maske dağıtabilmiş, ne aşı krizini çözebilmiş, ne patates-soğan dağıtabilmiştir. Artık sistem sürdürülememekte, AKP ve Küçük Ortağı yönetememekte, milleti aç bırakmaktadır.
Yoksulluk Düzeni İktidar Cephesini de Yanında Götürerek Gidecek!
Bu dağıtılan ürünleri tüketmek zorunda kalan vatandaşlarımızı da bilimsel olarak uyarmak isterim. Vatandaşlarımızın mümkün olduğunca yeşillenmiş soğanların kök kısmını tüketmemelerini, patatesleri de eğer tüketmek zorunda kalırlarsa kabukların altındaki tabakayı kalın olarak soyarak patatesleri tüketmelerini kendilerine bir hekim olarak öneriyorum. Çünkü Solanin zehri yeşillenmiş soğanda kök kısmında, patateste ise kabuk ve kabuğa yakın yüzeyde toplanmaktadır.
Ve yoksul olan, yoklukta patatese, soğana, kuru ekmeğe muhtaç bırakılan yurttaşlarımıza bu günlerin geçeceğini; 80 milyonun 5 müteahite bakmadığı, 80 milyonun ürettiğini adaletli bölüştüğü günlerin yakın olduğunu söylemek isterim. Çünkü yönetemiyorlar, çünkü sandık gelecek ve gidecekler.”
